Bize Ulaşın: Tel: +90 212 262 9080 - Mail: info@tedclub.org.tr
Türkçe English
  • Anasayfa
  • HAKKIMIZDA
    • TED SPOR KULÜBÜ
      • TED'İN TARİHÇESİ
      • MİSYON ve VİZYON
      • KURUCU ÜYELERİMİZ
      • BAŞKANLARIMIZ
      • YÖNETİM KURULUMUZ
      • BAŞKAN' DAN MESAJ
      • TENİS ESKRİM DAĞCILIK SPOR KULÜBÜ TÜZÜĞÜ
      • ÇALIŞANLARIMIZ
    • TED VAKFI
      • TED VAKFI HAKKINDA
      • TED VAKFI KURUCU ÜYELERİ
      • TED VAKFI YÖNETİM KURULU
      • TED VAKIF TÜZÜĞÜ
    • TESİSLERİMİZ
      • AÇIK KORTLAR
      • KAPALI KORTLAR
      • FITNESS MERKEZİ
      • ÇOK MAKSATLI SPOR SALONU
      • HAVUZ
      • TIRMANIŞ DUVARI
      • SAUNA
      • RESTORAN
      • VİDEO GALERİ
  • ÜYELİK
    • AYRICALIKLI TED DÜNYASI
  • BRANŞLAR
    • TENİS
      • TED' DE TENİS
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • TED-COPTENAC
        • HABERLER
        • MAKALELER
        • FOTO ALBÜM
      • PERFORMANS TENİS YAPISI
      • TED SENYÖR TENİSİ
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • ESKRİM
      • TED' DE ESKRİM
      • ESKRİM' E AİT
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • PERFORMANS ESKRİM KURSU
      • YETİŞKİN ESKRİM KURSU
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • DAĞCILIK
      • TED' DE DAĞCILIK
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • TIRMANIŞ DUVARI
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • BASKETBOL
      • TED' DE BASKETBOL
      • BASKETBOL KURSU
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • MASA TENİSİ
      • TED' DE MASA TENİSİ
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • FITNESS
      • TED' DE FITNESS
      • TEKNİK KADROMUZ
      • FOTO GALERİ
    • ÇOCUK SPOR KURSLARI
    • VİDEO GALERİ
  • ETKİNLİKLER
    • 2025 YILI ETKİNLİKLERİ
    • EĞİTİMLERİMİZ
  • SPONSORLUK
    • TED SPONSORLARI
    • 2025 TURNUVALARI
    • REKLAM ALTERNATİFLERİ
  • ONLINE İŞLEMLER
    • TED BANKA HESAP BİLGİLERİ
    • TED VAKFI BANKA HESAP BİLGİLERİ
    • ONLINE ÜYE AİDATI / TENİS AKADEMİSİ ÖDEME
    • ONLINE KIŞ/YAZ SPOR KURSU ÖDEME
    • ÜYELİK KAYDI
  • Yazarlarımız
    • ALP USTAOĞLU
    • BEKİR EMRE
    • ENGİN KRATZER
    • NECDET KESTELLİ
    • NİHAT ULUSOY
    • TAYLAN DÜNDAR
    • KONUK YAZARLAR
    • FEDERICO COPPINI
  • Videolar
  • İletişim
  • Anasayfa
  • HAKKIMIZDA
    • TED SPOR KULÜBÜ
      • TED'İN TARİHÇESİ
      • MİSYON ve VİZYON
      • KURUCU ÜYELERİMİZ
      • BAŞKANLARIMIZ
      • YÖNETİM KURULUMUZ
      • BAŞKAN' DAN MESAJ
      • TENİS ESKRİM DAĞCILIK SPOR KULÜBÜ TÜZÜĞÜ
      • ÇALIŞANLARIMIZ
    • TED VAKFI
      • TED VAKFI HAKKINDA
      • TED VAKFI KURUCU ÜYELERİ
      • TED VAKFI YÖNETİM KURULU
      • TED VAKIF TÜZÜĞÜ
    • TESİSLERİMİZ
      • AÇIK KORTLAR
      • KAPALI KORTLAR
      • FITNESS MERKEZİ
      • ÇOK MAKSATLI SPOR SALONU
      • HAVUZ
      • TIRMANIŞ DUVARI
      • SAUNA
      • RESTORAN
      • VİDEO GALERİ
  • ÜYELİK
    • AYRICALIKLI TED DÜNYASI
  • BRANŞLAR
    • TENİS
      • TED' DE TENİS
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • TED-COPTENAC
        • HABERLER
        • MAKALELER
        • FOTO ALBÜM
      • PERFORMANS TENİS YAPISI
      • TED SENYÖR TENİSİ
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • ESKRİM
      • TED' DE ESKRİM
      • ESKRİM' E AİT
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • PERFORMANS ESKRİM KURSU
      • YETİŞKİN ESKRİM KURSU
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • DAĞCILIK
      • TED' DE DAĞCILIK
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • TIRMANIŞ DUVARI
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • BASKETBOL
      • TED' DE BASKETBOL
      • BASKETBOL KURSU
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • MASA TENİSİ
      • TED' DE MASA TENİSİ
      • SPORCULARIMIZ
      • TEKNİK KADROMUZ
      • FOTO GALERİ
      • VİDEO GALERİ
    • FITNESS
      • TED' DE FITNESS
      • TEKNİK KADROMUZ
      • FOTO GALERİ
    • ÇOCUK SPOR KURSLARI
    • VİDEO GALERİ
  • ETKİNLİKLER
    • 2025 YILI ETKİNLİKLERİ
    • EĞİTİMLERİMİZ
  • SPONSORLUK
    • TED SPONSORLARI
    • 2025 TURNUVALARI
    • REKLAM ALTERNATİFLERİ
  • ONLINE İŞLEMLER
    • TED BANKA HESAP BİLGİLERİ
    • TED VAKFI BANKA HESAP BİLGİLERİ
    • ONLINE ÜYE AİDATI / TENİS AKADEMİSİ ÖDEME
    • ONLINE KIŞ/YAZ SPOR KURSU ÖDEME
    • ÜYELİK KAYDI
  • Haberler
  • Yazarlarımız
    • ALP USTAOĞLU
    • BEKİR EMRE
    • ENGİN KRATZER
    • NECDET KESTELLİ
    • NİHAT ULUSOY
    • TAYLAN DÜNDAR
    • KONUK YAZARLAR
    • FEDERICO COPPINI
  • Videolar
  • İletişim


BEKİR EMRE

22.11.2025 - (15 Görüntülenme)

Tenis ! Nereye ?

Geçtiğimiz günlerde kadınların dünya kupası addedilen (erkeklerde de Davis Kupası diye adlandırılıyor) “Billy Jean Kupasında” bir üst tura çıkmak için Almanya’da ev sahipleri ve Belçika ile grup maçları oynadık. Almanları 2-1 yenip aynı skorla Belçika’ya mağlup olduk!

Neticede statü olarak olduğumuz yerde kaldık, ülkeler sıralamasında 23. olduk. İlk 3 sırada İtalya, ABD ve İngiltere var. Oyuncularımız ellerinden geleni yaptılar. Üzüntü duymamaları gerek. Çoğu maçı ucundan kaçırdılar. Eldeki yetenekleri alttan gelenlerle desteklemediğiniz sürece ve bu bir gelenek halini almadıkça sonuçlar ancak tesadüfi olur. Üstelik, Rainer Schuettler gibi tenisin zirvesinde uzun zaman geçirmiş bir şampiyonun elindeki gençleştirilmeye ve yepyeni bir ekol yaratılmaya çalışılan, kendilerini kanıtlamak peşindeki oyunculardan kurulu bir Alman takımını hem de evinde yenmek kolay olmasa gerek. Son maçta Belçikalılar Almanları da yendiler de grupta ikinci olduk zira averaj hesabında öyle garip bir tartı ortaya koymuşlar ki şaşırırsınız. Bir eşitlik halinde rakibinizi yenmiş bile olsanız, hatta çoğu averajınız da onlardan iyi olsa bile öncelik set sayılarına verilmiş. Almanların ikinci günü sonunda set sayıları bizden üstündü! ITF’in erkek ve kadınlar (Davis Kupaları) için ortaya çıkardığı bu rezil sistemden dolayı artık (sırf milli karşılaşma diye) katılan oyuncular dahil, kimse bu turnuvayı önemsediği için pek itiraz eden de yok…Yeter ki para, para, para!

Günümüz dünyasında para her şeyden öncelikli. Teniste de pek farklı değil. Her türlü kural büyük turnuvalara, ve onların sahiplerine yönelik işliyor. Djokovic ve Pospisil’in ATP’ye inat kurdukları PTPA (Professional Tennis Players Ass.) bir nevi sendika gibi ortaya çıkmıştı. Son kongresinde ancak “ATP’deki ilk 500 oyuncuyu” temsil ettiğini bildirdi! Yani 501 ile 1814 arasındaki oyuncuları adam yerine koyan yok gibi!

Dünya tenisinin çizdiği yol da tümüyle parasal ! Yıldızlar ödül-pastasındaki paylarının inceliğinden şikayetçi. Sıralamada 300’ün üzerinde kalan raketler ise resmen yaşam savaşı verirken onlar için alınan önlemler laf kalabalığından öteye geçmiyor. Somut hiç bir yaptırım yok ortada. Sadece laf kalabalığı ve kavga. Grand-Slam Turnuvalar diye anılan 4 turnuva ve ATP/WTA turnuvaları koyu bir rekabet içerisinde bir yandan piyasadaki cirolarını arttırmanın peşindeyken ama öbür yandan Arabistan’dan akan sonsuz kaynak ve onun yatırımlarından endişe duyuyor!

Unutmayın ki 2009’a kadar ATP1000** diye bir turnuva yoktu. Grand-Slam’ler hariç o zamanların baş aktörleri, efsane raket Triac’ın Madrid’de ki “Casa Magica”sı ve Oracle’ın sahibi Larry Ellison’un California çölünde yoktan var ettiği “Indian Wells” turnuvaları idi. Bunlar da sürekli 5. ve 6. Grand-Slam olmak için bastırıyorlardı.

Grand-Slamler (yani Avustralya, Roland-Garros, Wimbledon ve ABD Açık) aralarına kimseyi sokmamak için kurdukları kartelle bu tür talepleri usulca söndürmenin çaresini aramaya başladılar. Bu çalışmalar sonucu ATP ortaya ikişer haftalık ATP1000 Masters turnuvalarını çıkardı. Çıkardılar ama ne oyuncuları memnun ettiler ne de organizasyonları.

Ama ATP sürekli tilkilik peşinde olur da onca yıllık tecrübeleri ile Grand-Slam turnuvaları bunu yutar mı? Onlar herkesden daha organize oldukları için göz açıp kapayıncaya kadar,

iki haftalık organizasyonlarını 15’er gün uzatıverdiler. Avustralya ile ABD bunu 2025’te sahneye koydular bile. Sahneye koydular diyorum çünkü tam bir şov oldu bu. Anımsarsanız US Open öncesi on gün süreyle geceleri bir karışık-çiftler turnuvası yapıldı. Tam ABD’ye özgü bir panayır oldu bu. Alcaraz’ından Sabalenka’ya kadar da çoğu top oyuncular da koşa koşa katıldı. Bu şekilde hem organizasyon hem de oyuncular çuvalla ek gelir sahibi oldu. Üstelik eğlendiler ve eğlendirdiler. Artık gerisini ATP düşünsün deyip sıyrılıverdiler işin içinden.

ATP’nin başkanı da eski kulağı kesiklerden! Bu duruma merhem olarak ATP1000** turnuvalarını geliştirmeyi planlıyor. Hedef:

i. Turnuvaları yine 96 oyuncuyla ama bu kez 12 günde bitirmek.
ii. Bunun için turnuva sahiplerini tesislerini dev gibi bir büyütmeye ikna etmek.
iii. Büyütme olursa ortalama 30 yıllık bir kontrat garantisi vermek.
iv. Oyuncular aynı Slamler gibi bir gün oynayıp güya ertesi gün dinlenebileceklermiş!
Palavra. Zira her turnuvada oyuncular bir maçın akabinde derhal sonraki turun antrenmanına başlarlar. Dinlenme hak getire!

ATP1000** turnuvaları gerçekten endişeli ve artarak süregeliyor. Zira oyuncular oynamaya zorunlu oldukları bu turnuvaların artışından şikayetçi. Takvim o denli doluyor ki dinlenmeye fırsat yok. Dinlenemeyince sakatlıklar peydahlanıyor. Profesyonel ömürleri kısıtlı olan sporcuların kariyerleri tehlikeye girdiğinden zorunlukların kalkmasını istiyorlar. Bu da bir başka sakınca. Bu sefer turnuvalara katılım düşecek, gişe ve sponsorluk gelirleri azalacak.

Üstelik korkunun ecele faydası yok! Suudi Arabistan’ın genç hükümdarı Prens Salman işlevleriyle ülkesini çağdaşlığa, aydınlığa doğru taşımayı sürdürüyor. Golf, Dart ve Dövüş Sanatlarıyla başladılar. Futbola dev adımlarla girdiler. Eh tenis eksik mi kalacaktı? İlkin WTA finalleri Riyad’a alındı. Ardından kazananın 6 milyon dolar aldığı “Six Kings Slam” geldi. Şimdi de 2028’den itibaren bir ATP1000 Masters oynanacağını öğrendik. Bu ATP1000, Monte Carlo ve Paris gibi sadece bir hafta süreli, 56 oyunculu ve katılımın zorunlu olmadığı bir turnuva olacak. Çölden esen bu devasa gücü kimsenin engelleyebileceğini sanmıyorum.

Bu doğrultuda, tenisin gittiği noktada bizim pek kâle alınacağımız çok şüpheli. Tabi ki tenisin ileri ülkelerinin fuzuli ya da ağır bulduğu bazı etkinlikler (ITF, ATP gibi tenisin yörüngesini saptayanlarca) allanıp pullanıp bizlere yedirilmeye çalışılacaktır. Bunlar genellikle kışın boş mevsimde turistik işletmelerimiz ve müsabıklar hariç kimseye bir kar damlası kadar bile yararı olmayan veteran turnuvaları, ya da gençlere yönelik en düşük kategorideki etkinlikler. Bir Allahın kulunun ilgi duymadığı, çuvalın dibinde unutulmuş WTA turnuvalarını (o da şartlı “ya 6’sını birden alırsınız ya da hiç!”) bizlere Zümrüdüanka kuşu olarak yutturmaya çalışacaklar! Hop, biz de zıplayıp alacağız! Neden mi? Efendiiim biz bir tenis ülkesiyiz ya !

Bu sistemsizlik içinde tek bir genç yetiştiremezken, bu turnuvalara oyuncularımız elemelerden bile çıkıp giremezken beyhude çaba. Azıcık yetkin bir oyuncu gelişime en açık olduğu dönemde bursunu alıp ABD’ye gittiğinde onu tutamazken, ya da gerek olduğunda yadellerden maça getiremezken elin adamına konukseverlik yapmanın bir anlamı var mı? Önce odamızı, sonra evimizi düzeltmemiz lazım ki sıra mahallemize gelsin.

Bu işler böyle tepeden inme, anlık olmaz. İyi bir tenis oyuncusunun yetişmesi eskiden 5 ila 7 yıldı. Şimdilerde daha da uzadı. Sabır, sistem baş aktörlerdir. Fevkalade başarılı tenis geçmişlerine rağmen İtalyanların tekrar toparlanıp bu son zirve yolculuğuna çıkmaları çeyrek asıra yakın. Kendini kanıtlamış, yetkin ve anlaşmış bir ekibin koordine edilerek usanmadan çalışmasıyla oluyor…Gemi aslanlarıyla olmaz.

Tek bir rakete bağlanıp başarılıyım demek, günümüz dünyasında saçmalık…O güzelim kızın da omuzlarına kaldıramayacağı bir yük bindirmektir. Bir ülkede kontratlı bir oyuncu ikinci bir kulüple kontrat imzalayabiliyorsa sistemden bahsetmenin bir anlamı var mı? Siz neden söz ediyorsunuz? Nasıl bir sistem bu?

Sistem nasıl bir şeydir size basit bir örnek vereyim: ATP Finalleri yeni bitti. Çiftlerde yarı- finale kalan dört takımın 8 oyuncusundan beşi İngilizdi (finalist iki takımın 4 oyuncusunun 3’ü de İngilizdi. Şampiyon çiftin bir mensubu da İngiliz!). Merak edip araştırdım. İngilizler de, İtalyanlar gibi tenisi bir gergef gibi sabırla işleyerek geliyorlar. Kolejlerdeki ve ABD’de spor burslarıyla yer alan oyuncularını sürekli izliyorlar. Bunları sınıflandırıyorlar. Teklerde başarılı olamayacak gençleri yoğun bir çift eğitimine alıyorlar.

Sonuç : ATP Finallerindeki İngiliz oyuncuların HEPSİ bu sistemin mezunu!

Canım ülkeme zamanında dünyanın 1 numaralı çifti geldi. Onları bir avuç kişi izledik! Ne bir idareci, ne bir oyuncu ne bir koç vardı tribünlerde. Ne de bir spor muhabiri onlardan iki kelime aldı. Bizim Davis Kupası maçlarımızı incelerseniz çiftler kategorisinde ne denli geri kaldığımızı anlarsınız. Aynı tekler karşılaşmalarında son sete uzayan çoğu maçı bize yitirten fitness yoksunluğumuz gibi. Sistemden ne olur bahsetmeyin. Bir kaosun içinde sistem yaşayabilir mi acaba onu düşünün. Voleybol gibi bir örnek var önünüzde. Hiç olmazsa onlardan feyiz alın. Nerelerden nereye geldiler. Yoksa çok yazık okuyor bu şahane ülkeye yazık.

Bir de rica: Lütfen ikide bir “Biz bir tenis ülkesiyiz” demeyelim. Sonra birisi çıkar “ateş olsan cirmin* kadar yer yakarsın” diye yanıt verebilir !

Tebessümünüz eksilmesin…Esenlik dolu günler dilerim.

Bekir Emre


*Cirm – Hacim, yetkinlik demektir. Halk arasında bu “cürüm” olarak yanlış kullanılmaktadır. Cürüm “suç” demektir.

**ATP1000 turnuvaları 2009’da kurulmuştur. 1000 rakamı kazananın alacağı puanı ifade eder. Bu turnuvalar 9 adettir. Aşağıda bunları oyuncu sayısı ve zorunlulukları ile sıralıyorum. Zorunluk yani Mandatory Tournaments top oyuncuların oynamaları zorunlu olan turnuvalardır.

1) Montreal/Toronto (çift haneli yıllarda Montreal, tek haneli yıllarda ise Toronto’da oynanır). 96pax. 2) İtalya Açık. 96pax.
3) Indian Wells. 96pax
4) Miami Open. 96pax
5) Monte Carlo Masters (Fransa sınırı içinde Roquebrune Cap Martin’deoynanır).56pax. Zorunlu değil.
6) Madrid Open. 96pax.
7) Cincinnati Masters. 96pax.
8) Shanghai Masters. 96pax.
9) Paris Masters. 56pax. Zorunlu değil.
10) Suudi Arabistan (Yeri belli değil 2028’den itibaren).56pax.Zorunlu değil.

 

BEKİR EMRE

  • Kasım 2025
    • Tenis ! Nereye ?
    • BİR TOP TOPLAYICININ KORTLARA SIĞMAYAN HİKAYESİ… 
  • Ekim 2025
    • TENİS ! SALT BİR SPOR MU?
    • Monfils'ten Mesaj !
  • Eylül 2025
    • Endişe ve Kin !
    • DİSİPLİN : Hayallerinizi gerçeğe dönüştüren süpergüç !
  • Ağustos 2025
    • Sirk !
  • Temmuz 2025
    • Katil Antrenör !
    • Pazar’ın Asaleti ve Rezilliği !
    • AYIPTIR !
    • Paralara Bak!
    • Ohhh, Sahada Bir Şovmen Var !
    • Tenisin Ardındaki Dehalar !
    • Rüya Sona Erdi !
    • Bardağın hangi yarısı !
    • “Şampiyon” diye anılmak !
  • Haziran 2025
    • Wimbledon – Tenisin Mekke’sinden İlginçlikler !
    • Roger Federer'in muhteşem konuşması.
    • Baş Aktörler Finali !
    • Kadınlar Finali…Hatalar Manzumesi!
    • Eziyet mi Spor mu?
    • Hatalar Silsilesi Şampiyon Kadınlar !
    • Roland Garros 2. (2025) / Amerikalıların Başarısı !
    • En zorlu turnuva : Roland Garros!
  • Şubat 2025
    • Rakamlar Yalan Söylemez…Ancak !
    • Teniste Ulusal Sevinç !
  • Ocak 2025
    • Finaller Şahane !
    • Başımız Sağolsun !
    • Paralar ve Kızlar !
    • Avustralya’da Tenis ve Yapay Zeka !
  • Kasım 2024
    • Seçimler ve Sonrası !
    • Süleyman Seba'ya mektup
    • Çocuklar için yazdıklarıyla efsaneleşmiş Yalvaç Ural’dan anekdotlar !
  • Ekim 2024
    • Yanlış Algı… Monşer Sporu!
  • Temmuz 2024
    • Kadınlara Övgüler !
    • 2, 3, 5 ve 25 !
    • Tenisin Mekke’si !
    • Talih Kuşu !
  • Haziran 2024
    • İsviçre Saati Teklemedi !
    • Paris’te Çelişen, Değişen Zamanlar !
    • HER YETENEKLİ ÇOCUĞUN EBEVEYNI BUNU OKUMALIDIR !
    • Alın Size Sürpriz !
    • Dünyanın En Sevilmeyen En İyi Oyuncusu!
    • Şahane Bir Maç, Olağanüstü Bir Tenis!
    • Keskin Sirke !
  • Mayıs 2024
    • Fransa Açık Kapandı!
  • Nisan 2024
    • Quo Vadis Tenis !*
  • Şubat 2024
    • Erkeklik !
    • Başarı Nedir !
  • Ocak 2024
    • Gönlüm değil Mantığım kazandı!
    • Kaplan !
    • Bir Başka Bahara Nole!
    • Down Under !
  • Temmuz 2023
    • Wimbledon ve Quo Vadis Tenis !
    • Ne Yaptın Habibi !
    • Final Four!
    • Sıkıcı Kadınlar!
    • Tabi ki Djokovic !

İletişim Bilgileri

TENİS ESKRİM DAĞCILIK SPOR KULÜBÜ
Adres: Tarabya Bayırı Caddesi No:68 34457 Tarabya-İSTANBUL
Telefon: +90 212 262 9080
Fax: +90 212 262 9079
Email: info@tedclub.org.tr

Bizden Haberdar Olun

Bizden haberler ve Haftalık Bültenlerimiz için mail adresinizi gönderebilirsiniz.

Sosyal Ağlar

© TENİS ESKRİM DAĞCILIK SPOR KULÜBÜ 2025. Tüm hakları saklıdır