Wimbledon Kadınlar finali Çek Krejcikova ile İtalyan Paolini arasında. Bunların ikisi de 28 yaşında. Çekyalı raket kariyerinde teklerde dünya sıralamasında 2’liğe, çiftlerde ise 1’liğe ulaşmış. İnanılmaz bir spor zekası var ve iyi bir taktisyen. Bilhassa çift-kadınlarda yaşayan bir efsane olarak algılanır. Wimbledon’da iki çift-kadınlar şampiyonluğunun yanısıra olimpiyatlarda altın madalya almış. Partneri Siniakova ile birlikte 10 majors şampiyonluğu var.
Birkaç yıl önce teklere de ağırlık vermeye karar verdi. İşe 2021’de Roland Garros şampiyonluğu ile başladı!
Wimbledon’da finale gelirken Collins gibi bir tehlikeyi, Ostapenko gibi bir Roland Garros ve 2022 Wimbledon şampiyonu Rybakina gibi rakipleri aştı. Mütevazi olması da sair bir vasfı.
Dünya sempatiği İtalyan Yasemin (!) Paolini ise bundan birkaç hafta öncesine kadar tenise yakın olanların bile bilmediği, tanımadığı alelade bir raketti ! İtalyan tenisinin o ders alınacak gelişiminin ürünü. Birkaç hafta önce Roland Garros’ta finale çıkıp dünya 7.sırasına yerleşti. Şimdi ise finale gelene kadar Hırvat Vekic ile Wimbledon tarihinin en uzun yarı-finalini oynadı. Önceki turlarda ABD Açık şampiyonu Andreescu’yu ve kadınlar tenisinin dişli iki raketi, ABD’li Keys ve Navarro’yu yendi. Bir başka alçakgönüllülük örneği.
Bu maçtan sonra sonuç ne olursa olsun Paolini ilk 5’in içine, Krejcikova’da ilk 15’in içine girecek. Şampiyon 2.700.000 Sterlin (3.5 milyon dolar) ve 2000 puan alıyor. Finalist ise 1.300.000 sterlin ve 1000 puan ile yetinmek zorunda kalıyor !!!
İki iyi sporcu ve daha da önemlisi iki iyi insanın mücadelesini izlemek zevkli olacak.
Bugün her iki sekste de çiftler finalleri oynanacak. Kadınlarda Krejcikova’nın eski partneri Siniakova, ABD’li Townsend ile birlikte Kanadalı Dabrowski/Yeni Zelandalı Routliffe karşısında. Bu arada Krejcikova yeni partneri Alman Siegemund ile çeyrek-finale kadar gelip Kanada-Yeni Zelanda tandemine yenildi. Erkeklerde ise finali Avustralyalı Purcell/Thompson çiftiyle Finli Hellovaara/İngiliz Patten oynayacak.
Kadınlar Tekerlekli İskemle Finali de bugün. Tabi ki finalde Hollandalı Diede De Groot var.
Tek-Erkekler finali yarın(Pazar). Tabi ki finalde Djokovic var. Rakibi ise İspanyol Alcaraz. Sakatlık sonrası iyice dinlenmiş ve yarı-finalde tam dişine göre bir rakibi antrenman yapar gibi yenmiş “Dünyanın Gelmiş Geçmiş En İyi ama En Sevilmeyen Oyuncusu” bence bu maçın favorisidir. Bu yılki Wimbledon’daki Alcaraz güven vermiyor. Garip bir tutukluğu var. Sürekli locasına bakması da bunu kanıtlıyor. Sanki özgüven arayışı içinde! Üstelik bu denli çok basit- hatayla Djokovic karşısında hiç şansı olmaz. Kariyerini bitirebilecek bir dirsek sakatlığından çıktığından bu yana bu deformasyon sürüyor. Gerçi diyeceksiniz “rakibi de sakatlıktan, üstelik ameliyattan çıktı” ! Ama bakın önceki turlardaki rakiplerine. Biri hep özgüvenini pekiştirecek serseri-mayınları sarsılmadan geçerken, diğeri rakiplerini geçmek için hep canını dişine takmak zorunda kaldı ve hepsinde de, yenilmeye ramak kaldı. Nasıl özgüvenini toparlasın ki. Üstelik henüs 21 yaşında çok genç bir delikanlı bu. Ona, 2 grand-slam ve 4 ATP Masters (1000) kazanmış biri olarak değil de bir de bu açıdan bakmayı deneyin!
Hadi bakalım şimdi şantiyeli çilek ve dondurmanızı hazırlayın, kadehinize de Pimms* doldurun (!) ve arkanıza yaslanıp güzel bir spor karşılaşması izleyin.
İyi bir haftasonu dilerim…
Bekir EMRE
BE *Pimms ---> Cin, buz, limon usaresi ve meyve parçaları ile yapılan Wimbledon klasiklerinden bir içki!