Kıymeti Bilinmeli!
İngiltere de, Londra’nın bir banliyösü olan WIMBLEDON’a yerleşik "All England Lawn Tennis and Croquet Club", Wimbledon Tenis Turnuvası'nın resmî haklarının sahibi olup Wimbledon Grand Slam turnuvasının da organize edildiği asırlık tenis kulübünün adıdır. All England Club, nasıl dünya tenisinin bir mabedi ise, TED kulübü de bizim için eşdeğerdedir. O zamanlar Behbut Cevanşir, Nazmi Bari ve Fehmi Kızıl abilerimiz yanında çok önemli tenisçileri barındıran Ted Kulübü ile İzmir Kültürpark ve Ankara 19 Mayıs Tenis Kulübü tenisin amiral gemileriydi. Tabii ki 1950'lerde ülkemizde mevcut az sayıda ki tenis kulüpleri de çok önemli ve çok değerliydiler.
TED, Türkiye'de sayıları süratle artmakta olan özel tenis kulüplerine, tenis okul ve akademilerine de birçok bakımdan örnek olmuştur. Ayrıca dünya tenisine entegre bir şekilde ATP (Profesyonel Tenisçiler Birliği bünyesinde düzenlenen İstanbul Challenger - TED Open Uluslararası Erkekler Tenis Turnuvası, WTA -Kadınlar Tenis Birliği- bünyesinde düzenlenen Cumhuriyet Kızları Uluslararası Tenis Turnuvası, önemli ITF Turnuvaları yanında TTF'nin Senyör turnuvalarına başarılarla ev sahipliği yaparak ülkemiz tenisçilerinin önünü açmaya devam etmektedir.
TED Taksim-Elmadağ arası bölgedeyken benim tenis hayatımda önemli bir yeri vardır. TED'i daha iyi anlatabilmek için yaşama şansına ulaştığım bir kaç hatıram ile devam edelim.
1951 yılında sokakta başladığım tenise hızlı bir yükselişle Kültürpark'ta devam ettim. 1956'da Galatasaray lisesinde okumaya başladım. Jimnastik hocamız bir gün beni elinden tutup Müdürümüzün yanına götürdü ve benim tenis takımı kaptanı olmamı önerdi. Müdür şaşkın ama mutlu olarak bana döndü ve “takıma nasıl yardımcı olabilirim” diye sordu. Cevabım hazırdı: “Biz şimdilik 5 oyuncuyuz , ikimiz daimi leyli, 3 arkadaşımızda lisede ve gündüzcü, bize haftada 2 kez, 2'şer saat tenisin önderi TED kulübünde kurs almamızı sağlarsanız çok mutlu oluruz” dedim. Biraz düşündükten sonra “bana iki gün müsaade edin ki elimden geleni yapayım” dedi. O iki gün geçmek bitmedi tabii ki!
TED yönetimi Galatasaray Lisesi müdürüne mutlu ve olumlu olarak onay vermiş. Sevinçten uçtuk tabi. Beklenen günde cimnastik hocamız ile birlikte kulübe gittik. Eğitimden sorumlu milli oyuncu Fehmi Kızıl bizi karşıladı ve hepimizle tek tek konuşup bizleri tanımaya çalıştı. Çalışma programını okula onay için Müdürlüğe gönderecekti. Bize kulübü , kortları, soyunma odalarını ve kapalı salonu gezdirerek tanıttı ve kulüp içinde nasıl davranılması gerektiğini üstüne basarak anlattı.
Bu çalışma 61 senesi mezuniyetime kadar düzgün bir şekilde, hiç problemsiz devam etti. Fehmi hoca müthiş bir hocaydı, stili çok güzeldi ve senelerin tecrübesiyle bizlere çok şeyler kattı sağ olsun.
Bu süre zarfında İzmir Kültürpark junior oyuncuları olarak , yine TED Kulübünde bir Türkiye Şampiyonası katıldık. Teklerde başarılı olamasak ta, çiftlerde ezeli partnerim rahmetli Sürhay Resmor ile yarı finale çıktığımızı hatırlıyorum. O turnuva da bir şey daha oldu: Sürhay Anadolu yakasında kalıyordu ve maçlar sabah saat 10'da başlıyordu. Çeyrek final maçımız için heyecanlıydım. 10.05 Sürhay ortada yoktu ve elimde raket ve bir top girişte ve sinirle beklemeye başlamıştım. Bir anda içeri koşarak girdiği gördüm ve üstüne bir smaç patlattım, reflexle kurtardı paçasını, ama sonradan acısını (tabii üzülerek) rakibin üzerine yaptığım vuruşla çıkardım. Bereket üstüne gelmemiş ve sıyırmıştı.
Ve daha da kıymetlisi, Veteranlığı ve veteran anlayışını Türkiye'ye getiren, geliştiren ve bana veteranlığı sevdiren tenisçi dostlarımın çoğunu TED içinde, veteran maçlarında, gelişen ve bitmeyen dostluklarda tanıdım.
TED bu günde olduğu gibi, spor anlayışı, vizyonu , sürekliliği, yardımlaşmalarıyla, Türk Tenisine katkılara ve örnek olmaya devam ediyor.
Yetmez ama kendi adıma Teşekkürler TED!
nkestelli@gmail.com